1. Yeni olmuş bir olayın ilk duyurusu, olan biten, salık; dilden dile dolaşan söz, söylenti.
2. Bilgi; yüklem.
3. Birinin ne durumda olduğu hakkında elde edilen bilgi; iletişim ya da yayın organlarıyla yurt içi ya da dışında olanlarla ilgili verilen bilgihaber
Cümle içinde kullanımı
Benim bundan haberim yok.
Çırağın bir şeyden haberi yok.
Haber kelimesinin ingilizcesi
v. have, possess; get; live
n. news, information, knowledge, report, communication, datum, gen, griff, griffin, info, item, message, word, tidings, announcement
Köken: Arapça
Sözlükte "haber ajansı" ne demek?
1. Yurt ve dünya olaylarını toplayıp yayımlayan kuruluşhaber ajansı
Haber ajansı kelimesinin ingilizcesi
n. news agency, wire service
Sözlükte "haber bülteni" ne demek?
1. Radyonun, televizyonun ve çeşitli haber ajanslarının yayımladığı, günün iç ve dış olayları konusunda kamuoyunu aydınlatıcı bilgiler veren kısa metinhaber bülteni
Haber bülteni kelimesinin ingilizcesi
n. bulletin
Haber kaynağı nedir?
Haber alınan kişi ve yer
Haber kaynağı kelimesinin ingilizcesi
n. source of information, informant